- 27.04.2023 11:36
- (12)
Meğer Düzce’de neler olmuş da bizim haberimiz olmamış. Belediye binası ile Valilik binası arasındaki bir kilometrelik alanda bizim göremediğimiz ama Yavuz Donat’ın gördüğü neler, neler yapılmış...
Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat 19.04.2023 tarihinde, Düzce’ye yaptığı ziyaretindeki gözlemlerini köşesinde yazdı. Tercüman Gazetesi’ndeki yazarlığı döneminde Süleyman Demirel’e yakınlığı ile bilinen Yavuz Donat’ın o günkü tutumundan bu yana hiçbir şeyin değişmediği anlaşıldı.
Meğer Düzce’de neler olmuş da bizim haberimiz olmamış. Belediye binası ile Valilik binası arasındaki bir kilometrelik alanda bizim göremediğimiz ama Yavuz Donat’ın gördüğü neler, neler yapılmış.
Olan şu ki AKP Belediye Başkanlığını aldığı tarihten günümüze kadar bu caddeden çıkamamış, bugün yaptığını yarın yıkmış, tekrar yapmış, başkan değişmiş, eski başkanın yaptığını bozmuş, yeniden yapmış, bu değirmenin suyu nereden akıyor dememiş, milletin parası yaz boz ile betona dökülmüştür.
Düzce’nin kuruluş tarihinden beri var olmuş, birbirine bitişik olan İnönü Parkı, Anıt Park, Avni Akyol Parkı’nı birleştirmiş ve yeşil alan yapmış.
Parkların eski halini bilse, nasıl betona dönüştüğünü, kesilen ağaçların yok edilen yeşilliğin, toprak zemin yerine çift yönlü trafiğin işleyeceği yolları görürdü.
Eski başkan Mehmet Keleş’in yaptığı ne varsa yok etmeye azmetmiş olan Faruk Özlü, Atatürk Caddesi ışıklandırması, İstanbul Caddesi düzenlemesi, nostaljik tren hattı, saat kulesi, Avni Akyol Parkı ve İsmet Paşa Parkı belediye sosyal tesislerini yıkmış, kamuyu zarara uğratmıştır.
Pislik içerisindeki Asar Deresi yine pislik içerisinde, şebeke suyundan çamur akarken, Faruk Özlü Rekreasyon Projesi uyguluyormuş. Acaba ne yapacakmış? Altı ayı geçti, çivi çakılmıyor, yolu kapatmış trafik felç olmuş, hangi müteahhitte iş imkanı sunulmuş (Bu Ödüllü Proje? Başka bir yazının konusu olacak kadar derin)
“Büyük lokma ye de büyük laf etme” demiş atalarımız. Günde on altı saat çalışarak kendini heder eden Faruk Özlü’yü günde altı dakika Düzce sokaklarında gören Düzceli var mı ki? İnanalım. Yavuz Donat, o gördüğün bin metre olmayan caddenin elli metre, yüz metre sağına soluna girip bir gezseydin de gözlemlerini öyle yazsaydın.
Kandahar, Kabil, Kalküta, sokaklarını andıran, toz toprak, çöplük içindeki yerleri Kaldırımlara taşmış dükkan malzemelerini, her köşede kaldırımlar üzerindeki sehpaları, alçak boylu oturaklarda oturmuş, insanların geçişini engelleyen, şark usulü düzenlerini bir görseydin. Akşam karanlığı çöktüğünde o gezdiğin caddede, parkta bir tek Düzceli aile bulabilene aşk olsun, sokaklarda her türlü yabancı uyruklu kişiler gurup, gurup Irak, Suriye, Afgan, Peştun, can güvenliği hak getire…
Siyasi yorumunda da isabetli öngörüde bulunamamış. Düzce’de karşılığı olmayan, Ankara’da karşılığı bulunan Ayşe Keşir’i görmüş ama CHP birinci sıra Milletvekili Adayı Talih Özcan’ı görememiş. Neyse ki gerçekten kaçamamış, CHP nin bayan adaylarının isimlerinden bahsederken, ikinci, üçüncü sıra zor diyerek, CHP nin Talih Özcan ile bir milletvekili çıkardığını kabullenmiş.
CHP ve İYİ parti İl örgütlerinin birlikte çalıştıkları ve halkta karşılığı olan bu üç adayla şimdiden, Talih Özcan ile Aslıhan Akbal’ın vekilliğinin garanti olduğunu, Jale Uzunhasan için mücadele ettiklerini de anlamamazlıktan gelmiş. En iyi anladığı yer mutfakhane, yemekhane olmuş, tek tek yemekleri, lezzetini kalitesini saymış. Ona karışmam yorum da yapmam zira oraya hiç gitmedim, yemeklerini yemedim, ücretli mi? Fatura kesiliyor mu? Bilemem.
Mektep, medrese bitirmek iyi de bunun insan davranışlarına yansıması daha da önemli, eğitim kişiye empati kurma, hoşgörülü olma, karşı fikre saygı duyma, demokrat olma duygu, düşünce, davranışları kazandırır.
Düzce’de Çerkeslerin adını sileceğim diyen Faruk Özlü’yü Belediye Meclis toplantısında pankart açarak protesto eden, Düzce Adige Kültür Derneği Başkanı Murat Seyok’u “ Halkı kin ve nefret ile ayrıştırmak” terör suçlamasıyla emniyet müdürlüğüne şikayet etti, soruşturma sonucu mahkemeye sevk edildi, neyse ki halen hukukun gereğini yapan savcılarımız var ki, ifade özgürlüğü kapsamında takipsizlik kararı verildi.
Sayın Yavuz Donat; Haklısın eğitim cehalet alır, ama mum dibine ışık vermedikten sonra Harvard’ı bitirsen ne olur, Cambrıdge’yi, Oxfort’u bitirsen ne olur. Hiçbiriniz “HAMİT KAPLAN’ın SİKLETİ DEĞİLSİNİZ”
Yorum Yap