O günlerde anlamadığım ve hâlâ anlamakta zorluk çektiğim bir şey var. İnsanlar neden bu gece kendinden geçercesine içer, nara atar, sarkıntılık eder vs. Bu gece neden bu işler mahzur görülür ve insanlar buna teşvik edilir.
Bir de özellikle çocuklara bir Noel baba hikayesi anlatılır ve “sevimli adam” olarak tanımlanan bu masalımsı kişiliğe bağlanılması yolunda telkinler edilir. Tarihi bilgilerimize baktığımızda Noel baba denilen varlık Hristiyan kaynaklı bilgilere göre yani İncil öğretisine göre şöyledir.
Noel Baba denilen kişi aslında, MS. 3. yy sonunda, Türkiye’nin Antalya Şehrindeki antik Patara bölgesinin küçük bir köyünde doğmuş olan Nikolas isimli bir din adamıdır. Nikolas çok zengin bir ailenin tek çocuğu olarak, Hristiyan değerleriyle büyür ve ebeveynlerini çok genç yaşta bir hastalıktan dolayı kaybeder. Kendisine kalan mirası İsa Mesih’in buyruğuna göre kullanmaya gayret eder: “Eğer eksiksiz olmak istiyorsan, git, varını yoğunu sat, parasını yoksullara ver; böylece göklerde hazinen olur. Sonra gel, beni izle” (Matta: 19: 21)
İşte Nikolas, tüm mal varlığını hasta, yaşlı, bakıma muhtaçlara yardım için kullanıyordu. Hayatını Tanrı’ya ve insanlara hizmete adamıştı ve bu sayede genç yaşta Myra Episkoposu olmuştu. Episkopos Nikolas dünyaya, ihtiyaç sahiplerine karşı olan cömertliği, çocuklara olan sevgisi ve denizcilere olan kaygısından dolayı ün salmıştı.
Nikolas 6 Aralık (Şu an kullandığımız Miladi takvime göre 22 Aralık)’ta vefat etmiştir. Katolik, Ortodoks ve Anglikan kiliseleri tarafından önemli bir Aziz olarak kabul edilir. Bazı Avrupa ülkelerinde Aziz Nikolas en çok kullanılan kilise ismidir.
Aziz Nikolas ile ilgili birçok hikâye vardır. Bunlardan en ünlüsü kendi köyünde fakir bir adamın üç kızıyla ilgilidir. O günlerde bir genç kızın çeyizi ne kadar büyükse, evlilik şansı o derecede artardı. Eğer hiç çeyizleri yoksa, kızlar köle olarak verilirdi. İşte bu fakir adamın kızlarının hiç çeyizi olmadığı için köle olarak satılmak üzerelerdir. Bir gün bu fakir adamın evinin penceresinden üç kese altın atılır ve kurumak üzere sobanın önüne konulan ayakkabıların yanına düşer. Bu altın keselerinin Aziz Nikolas tarafından atıldığı ortaya çıka. Bu, şimdilerde çocukların Aziz Nikolas’ın, yani Noel Baba’nın hediyelerini özlemle beklerken uydukları bir gelenek haline gelir.
20. yy’da, özellikle dünyanın sekülerleşmesinden sonra; Aziz Nikolas, Santa Claus’a, yani Noel Baba’ya dönüşmüştür. Gerçek bir İsa Mesih inanlısı, Tanrı’nın ve halkının sadık bir hizmetkarı olan Aziz Nikolas, hayali bir karaktere dönüştürülmüştür.
Değerli okurlarım, meseleyi biraz inceleme zahmetinde bulunduğumuzda yılbaşı eğlencelerinin ve Noel baba hikayelerinin bizim kültürümüzle uzaktan yakından bir ilgisi bulunmadığını görürüz. Bizim toplum olarak değer vermemiz gereken başka konular olduğunu düşünüyorum.
Bu yılbaşının gerçeği görmemiz ve uyanmamıza bir vesile olması dileklerimle topyekun sağlıklı bir yıl geçirmemiz dileklerimle hoşça kalın.
Remzi Erdem
Aralık 2020 DÜZCE
|